Beyoğlunun En Güzel Abisi
Şeytan mührünü vurdu Tarlabaşı'na…
Beyoğlu'nun tekinsiz arka sokakları… Senenin ilk karı düşerken Tarlabaşı'nın yakışıklı delikanlısı katiline burukça güler ve ruhunu teslim eder. Başkomser Nevzat cinayeti çözmeye çalışırken şehrin nasıl parsel parsel satıldığına, insanların canları üzerine kurulan zenginliğe yeniden şahit olur, kahrolur.
Aşkın iyilikle bir ilgisi yok.
Ahmet Ümit Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'nde semtin virane, metruk binalarıyla iç içe geçmiş bir suç ve cinayet örgüsünü samimiyetle ve dizginleyemediği bir isyan duygusuyla aktarıyor. Başkomser Nevzat da puslu havayı seven kurt misali İstanbul kışına pek bir yakışıyor.
Evet, bu yıkılmaya yüz tutmuş binalar, nefretimizle, toplu histerimizle viraneye çevirdiğimiz bu meşum semt, bu cinayetler, bu kötülükler, bu insan kanı, insan eti satılan can pazarı… Sanırım bu yüzden, kırmıştım bizim emektarın direksiyonunu ara sokaklara. Şehrin göbeğindeki bu hayalet semti bir kez daha görmek, anlamak, lanetini hissetmek için.