Görevini hatırlamıyordu.
Ama kızın yüzünü asla unutmayacaktı.
Şube dağılmıştır ama Anna, Sam, Cas ve Nick yine de diken üstündedir. Organizasyondan geriye kalanlar pusuya yatmıştır, eski hayatlarına dair hatıralarıysa daha güçlü bir şekilde geri dönmektedir; özellikle de Nick’inkiler…
Bölük pörçük anılarının ve Şube dosyalarındaki ipuçlarının izini süren Nick, cevapları ve rüyalarından bir türlü çıkmayan kızı bulmak için tek başına yola koyulur. Oysa genç kızın yaşadığı sakin kasaba sırlarla doludur ve Nick sonunda, ortak geçmişlerini ortaya çıkarmanın ölümcül sonuçlar doğurabileceğini öğrenecektir...
Amnezi efsanesinin heyecan yüklü finalini ve Şube’yi bu kez Nick’in gözünden okuyun.
Şube’ye bulaşan hiç kimse masum değildi.
Ben dahil.
Anna’nın ya da Sam’in, hatta Cas’in bile işitme mesafesinde olmayacağı, yalnız geçireceğim birkaç günü gözümde canlandırdım ve içten içe, hayatımdaki en büyük hatalardan birini yapıp yapmadığımı düşünmeye başladım. O üçü, tek tanıdıklarımdı. Tanıma gereği duyduğum tek insanlar onlardı.
Fakat geçmişi, yapmış olabileceğim hataları merak ederek yaşamak, bir avuç hap misali içimi parçalıyordu.
Gitmek zorundaydım.
Neyle karşılaşırsam karşılaşayım.
“Bu gerilim yüklü roman, ilk sayfalarından itibaren okuru koltuğuna yapıştıracak. Kesinlikle sürükleyici bir hikâye.”
-Kirkus Reviews-
“Macera dolu… Sırların açığa çıkışı ve olayların hızı hikâyeyi bir hayli sürükleyici kılıyor.”
-Publishers Weekly-
“Sürükleyici bir roman… Distopik kitap arayışındaki okurlar bu yeni maceraya bayılacak.”
-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)