Galatanın Tembel Martısı
Galatanın Tembel Martısı
Her yaştan okurun belleğinde silinmez bir yer edinen
sanatçı Behiç Ak, "Gülümseten Öyküler”inin yedincisinde, kentlerde insanların
öteki canlılarla bir arada yaşayabilmeleri, onların yaşam hakkına saygı
göstermeleri üzerine düşündürüyor. İstanbul’un tarihsel simgelerinden Galata
Kulesi’ni merkez alan öykü, mahalle kültürünü yansıtırken, sosyal sorumluluğun
küçük bir toplulukta nasıl filizlendiğini de anlatıyor. İletişimi kolaylaştıran
teknolojik olanakların, bir yandan insanı nasıl yabancılaştırdığına, bilgi
kirliliğine yol açtığına ve sosyal paylaşım ağlarının "sanallığına” da değinen
öykü, eşsiz bir kent masalı.
Ağabeyi Emre’nin tersine, Hülya’nın internetle de
teknolojiyle de işi yoktu. Hayvanların dilinden anlar, mesajlarını bile
güvercinlerle iletirdi o. Komşu oldukları Galata Kulesi’nde onarım
başlayacağını, kulenin çepeçevre bir inşaat perdesiyle kapatılacağını
öğrenince, çok endişelendi. Çünkü, kulenin taşları arasında ebabil yuvaları
vardı. Ebabil yavrularını kurtarmak için el ele veren iki kardeş, belediyeye
dertlerini anlatabilmek için çeşitli yöntemler düşündüler. Peki ya mahallenin
martısı Murteza, yavruları kurtarmak için yerinden kıpırdayacak mıydı acaba?..
Türkçe
92 s. -- Kuşe-- ISBN : 9789944717656